7 Ocak 2012 Cumartesi

Vibriosis (Bulaşıcı Yavru Atma)

Vibriosis (Bulaşıcı Yavru Atma) Ve Aşısı Hastalığı Nedeni :
Gebeliğin son aylarında koyunlarda yavru atma görülür. Hastalık ilk girdiği sürüde % 10-15 oranında ölümler yapar.
Vibriosis (Bulaşıcı Yavru Atma) Ve Aşısı Hastalığı Tedavi Yoları/ Sağaltım :
Hastalıktan korunma aşı ve hastalıklı hayvanların ayrılmasıyla sağlanır. Aşı, dişi koyunlara koç katımından 3-4 hafta önce uygulanır. Gebe koyunlara ise doğuma 3 hafta kalıncaya değin yapılır. Aşı, ön koltuk deri altına 2 cm dozunda uygulanır. Bağışıklık süresi 24 aydır.

koyun kuzu videoları


Otlak problemi ve otlatma düzeni

Otlak problemi ve otlatma düzeni
Daha karlı ve daha verimli büyükbaş hayvanların yetiştirilebileceği ve değerli bitkilerin üretilebileceği kuvvetli topraklar koyunculuk için kullanılmaz. Buna karşılık zayıf topraklı ve verimsiz öyle bölgeler olabilir ki buralardan en yüksek randıman ancak koyun yetiştirme yolu ile elde edilebilir. Koyunculuk genel olarak ekstansif bir işletme şeklini ifade eden ve otlatma sorunu koyunculuğun başlıca konularından biridir. Gerçi dar arazi üzerinde elden yoğun yem vererek süt tipi koyun bazende et tipi koyunlar yetiştirilmekte, yani entansif koyunculuk yapılmaktadır. Fakat bunlar özel durumlardır. Genel durum şudur ki, otlak koyun yetiştiriciliği ve koyunculuğun gelişmesi için ilk koşuldur.
Koyun yetiştiriciliğinde özel şahıs mali bağımsız otlağa sahip olduğu takdirde iş çok kolaylaşır ve haşarı yüksek olur. Ancak birçok durumlarda otlak otlatma alanlarından birlikte yararlanma zorunluluğu ortaya çıkar. Bu takdirde otlatma bakımından işbirliği yapılması, otlaklardan en iyi şekilde yararlanmaya yardım eder. Otlatma bakımından işbirliği özellikle küçük ölçüde koyun yetiştirenler arasında görülür. Örneğin İspanya’da küçük koyun sürüsü sahipleri çayır ve otlaklardan birlikte yararlanmaları temeline dayanan bir otlatma geleneği eskiden beri görülür. Bu amaçla çıkarılan yasalarda bir hektara düşen koyun sayısı ile meraların otlatma sırası kararlaştırılmıştır. Her kişi ortalama 20 baş koyun ile bölgenin sürüsüne katılır. Ortak çoban tutulur ve koyun başına çoban parası ödenir.
Otlatma bakımından diğer bir işbirliği şekli de yaz ve kış otlaklarının ayırt edilmesinde görülür. Ortak yararlanılan otlaklardan bir kısmı yazın boş bırakılır, kışa ayrılır ve koyunlar yüksek yerlerdeki yaz otlaklarına çıkarılır. Belli bir mevsimde hoş bırakılan otlağa kimse koyun sokmaz. Otlakların dinlenmesi ve bol ot yetişmesi için bu çok yararlı bir yoldur. Turkiye’de hem köy orta malı ortak otlağa ve hem de yaz ve kış otlağı örneklerine rastlamak tayız. Ancak, bizde bu konular devamlı ve düzenli bir ilkeye bağlanmamıştır. Otlakların düzensiz otlatılması büyük tahribata ve ziyana neden olmaktadır. Kimi köylerde kendi çevresinde örnek sayılacak düzenler konmuşlardır. Köy orta malı otlak sistemi bugünkü Türkiye hayvancılığında en büyük sorun olarak çözüm beklemektedir.
Batı Almanya’da kimi bölgelerde, küçük koyun sürüsüne sahip yetiştiriciler kendi aralarında kurdukları kooperatifler yolu ile, koyunlarını ortak otlatma düzeni kurmuşlardır. Bu düzende her yetiştirici bir ya da birkaç pay ile kooperatife katılmaktadır. Bir pay 12 baş koyundan oluşur. Bu kooperatifler daha çok tarlaları gübreleme ve koyun gübresi elde etme yolu ile kazanç sağlamaktadır. Yazın ortak otlatma uygulandığı gibi, kışın otlak olmadığı zamanlarda ortak ağıllarda sürüleri barındırarak ortak yemleme sistemi uygulanır. Bavyera bölgesinde Alp otlaklarından yararlanmak için de yine ortak otlatma sistemi uygulanır. Aynı durum, İsviçre ve Avusturya’da da görülür. Yılların geçmesiyle bu bahsedilen sistemlerde değişiklikler olması beklenebilir.
İsrail’de ortak otlatma sadece göçmenlerin yerleştirildiği yeni kurulmuş köylerde, ailelerin 5-10 baş koyunu bulunması halinde uygulanır. Ortak çoban her ailenin koyunlarını sabahları toplar, otlatır ve akşamları sahiplerine iade eder, çobanın da kendisine ait bir miktar koyunu vardır. Çoban her koyun başına bir miktar para alarak bütün yıl bu otlatma işini yürütür. Yüksek süt verimli İvesi yetiştiren çiftçiler kendileri özel otlaklar yaparlar.
Süt tipi koyun yetiştiriciliğinin ön planda yer aldığı bağ—bahçe bölgelerinde de ortak otlatma gereksinimi büyük ölçüde duyulur. Her ailenin bağ-bahçe kenarında ya da evinin avlusunda beslediği 3—5 koyunun ortaklaşa kurulan civar otlaklarda otlatılması ve böyle otlakların bakım ve ıslahı süt tipi koyun yetiştiriciliğinde önemli bir konudur. Akdeniz ülkelerinde bunun örneklerine rastlamaktayız.

DAMIZLIK SEÇİMİ

DAMIZLIK SEÇİMİ
Bölgemize göre yetiştiriciliğini yapacağımız koyun ırkını seçtikten sonra iyi bir damızlıkla işe başlamak başarıyı arttıran en önemli şartlardan biridir.
Seçilen damızlık;
- Vücudu düzgün ve kusursuz
- Kendi ırkının özelliklerini taşıyan
- Yüksek verimli, hastalıksız, döl verimi yüksek ve uzun ömürlü olmalıdır.
Damızlık olacak etçi koyunda mümkün olduğu kadar büyük, derin geniş ve dolgun bir vücut yapısı gözlenmelidir. Baş kısa ve geniş, boyun kısa ve kalın olmalıdır. Gögüsün geniş derin ve kaburgaların mümkün olduğu kadar dışa dönük olması istenir.Bol et veren sırt, bel ve sağrının düz bir hat oluşturması ve olabildiğince geniş olması istenen etçi özelliklerdendir.
Damızlık sütçü koyunlarda kemikler ince boyun uzun vücut yüksek ve uzundur. Sağrı uzun ve arka bacakları arası büyükçe memeye yer verecek şekilde olmalıdır.
Karın nisbeten gelişmiş memeler yeter büyüklükte ve bezel meme özelliğindedir. Baş kuru, asil ve zarif yapıda olmalıdır. Kulaklar büyük ve nisbeten sarkıktır. Süt verimi ile tanınmış ırklar boynuzsuz veya zarif boynuzludur.
Koçun yumurtaları ne kadar büyükse döllenme kabiliyeti o kadar iyidir. 

Koyunlarda Sağım

Koyunlarda Sağım

Bir koyunda elde edilen gelirin %45’i etten, %15’i yapağı ve yapağıdan, %40’da süttendir. Bu yüzden sağım ve süt üretiminde çok önemli yer tutar.
Sağımda dikkat edilecek konular;
- Meradan dönen hayvan hemen sağıma alınmaz. Bir saat kadar dinlendirilir.
- Sağımda hayvanlara sert muamele yapılmaz
- Günde iki sağım yapıldığında sabah ve akşam sağımları arası en az 10 saat olmalı
- Soğuk ve kırağılı günlerde sabah sağımı daha geç sıcak günlerde daha erken yapılır
- Uzak meradaki hayvanlar olduğu yerde sağılır
- Sağım seri ve kısa sürede yapılmalıdır. 2-2,5 saatte 100 koyun sağılabilir
- Sağımdan önce memeler ve kaplar mutlaka temizlenir.

KOYUNLARDA BESLENME

KOYUNLARDA BESLENME
Koyunlarda beslenmeyi dört bölümde inceleyebiliriz.
1- Koç katımında beslenme
2- Gebelikte beslenme
3- Süt veriminde beslenme
4- Verimsiz dönemde beslenme
1- Koç Katımında Beslenme :
Koç katımından 2 hafta önce başlayarak 6 hafta günde 400 gr.dan başlayarak 700-800 gr.a kadar fabrika yemi veya arpa, yulaf karışımı ile ek yemleme yapılır.
2- Gebelikte Besleme :
Gebelikte ilk üç ay mera iyi ise ek yeme gerek yoktur. Son 45 günde 300 gramdan başlanarak doğuma kadar 800 grama çıkılarak ek yemleme yapılır.
3- Süt Döneminde Besleme :
Tek kuzulu koyunlara günlük 700 gr. dane yem karması, ikiz kuzulu koyunlara da 1 kg. dane yem karması verilir.
Verimsiz dönemde mera ve anız otlatması kafi gelmektedir. 

KIZGINLIK (KOÇA GELME)

KIZGINLIK (KOÇA GELME)
Koyunlarda kızgınlık genelde mevsime bağlıdır. Kızgınlık 28-30 saat devam etmektedir. Kızgınlık 14-19 günde bir tekrarlanır. Şayet sürüde koç katımı serbest olarak yapılıyorsa koç sürüde en az 35 gün kalmasında fayda vardır. Koç katımında önemli faktör dişilerin kızgınlığa gelmesidir. 20-30 koyuna 1 koç düşünülür.
KIZGINLIK BELİRTİLERİ
Koyunlar meleyerek erkek koyunun yanına sokularak veya birbiri üzerine atlayarak kızgınlığı belli ederler.
Bu dönemde ferç şişmiştir, çora akıntısı gelir ve sık sık idrar yapar.
KOYUNLARDA SAĞIM
Bir koyunda elde edilen gelirin %45’i etten, %15’i yapağı ve yapağıdan, %40’da süttendir. Bu yüzden sağım ve süt üretiminde çok önemli yer tutar.
Sağımda dikkat edilecek konular;
- Meradan dönen hayvan hemen sağıma alınmaz. Bir saat kadar dinlendirilir.
- Sağımda hayvanlara sert muamele yapılmaz
- Günde iki sağım yapıldığında sabah ve akşam sağımları arası en az 10 saat olmalı
- Soğuk ve kırağılı günlerde sabah sağımı daha geç sıcak günlerde daha erken yapılır
- Uzak meradaki hayvanlar olduğu yerde sağılır
- Sağım seri ve kısa sürede yapılmalıdır. 2-2,5 saatte 100 koyun sağılabilir
- Sağımdan önce memeler ve kaplar mutlaka temizlenir.

KOYUNLARDA ÜREME VE DÖL VERİMİ

KOYUNLARDA ÜREME VE DÖL VERİMİ
Koyunculukta başarılı olmak, düzenli ve çok miktarda yavru olmaya bağlıdır. Elde edilen yavru sayısı ne kadar çok olursa sürüde iyileşme o kadar hızlı olur. Bu da hayvanın ırkına ve beslenmeye bağlıdır.
KOÇA VERME
Dişi tokluyu koça vermekte 18 ayı geçmemeliyiz. Sürüdeki koyunlar pratikte 6-8 yaşlarına kadar, koçlar ise 4-5 yaşlarına kadar damızlık olarak kullanılabilmektedir.

KOYUNCULUK

KOYUNCULUK
Koyun et, süt, yapağı, deri ve gübreleri ile insanlara ekonomik güç veren önemli bir hayvandır.
Hem çiftçi hem de ülke ekonomisini kalkındırmak için koyunculuğun yaygınlaştırılması gereklidir. Ama bakım ve beslenme koşullarının iyileştirilmesi, öte yandan koyunların saf yetiştirme ve melezleme yolu ile ıslah edilerek verimliliğin artırılması şarttır.
Öyleyse koyunculuğun doğal ve ekonomik koşulların gerektirdiği yönde gelişebilmesi için, mevcut yetiştirme tekniklerinin geliştirilmesi ve yetiştiricilerin yenilikleri bilmesi ve uygulaması gerekir.
Koyunculuk yapmaya karar verdiğimiz takdirde öncelikle yaşadığımız bölgeyi iyi tanımamız ve ona göre uygun ırkla çalışma yapmalıyız.
Genel olarak Anadolu’nun iç kısımlarında yağlı kuyruklular, denize yakın bölgelerde ince kuyruklular yaygındır.
Yağlı kuyruklu koyunlar Morkaraman, Akkaraman, Dağlıç ve İvesidir. İnce kuyruklu koyun ırklarımız ise Kıvırcık, Sakız, Karayaka ve Merinostur.

Koyunlarda Beslenme

Koyunlarda Beslenme

* Koyunculuk
* Damızlık Seçimi
* Sürüden Ayrılması Gereken Koyunlar
* Damızlık Koç Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar
* Koyunlarda Üreme Ve Döl Verimi
* Koça Verme
* Kızgınlık (Koça Gelme)
* Kızgınlık Belirtileri
* Koyunlarda Sağım

* Koyunlarda Beslenme
* Damızlık Koç Bakımı
* Kuzu Büyütürken Şu Hususlara Dikkat Edelim
* Yoğun Kuzu Besisi ( Entansif)
* Süt Kuzusu Besisi
* Koyun Beslenmesinde Dikkat Edilecek Konular
* Ağıl Yeri Seçiminde Dikkat Edilecek Konular
* Ağıl Yapımında Dikkat Edilecek Konular
* Ağıl Alan Hesabı

Koyunlar için Ağıl Yapılmasındaki Kriterler

Koyunlar için Ağıl Yapılmasındaki Kriterler

AĞIL YERİ SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLECEK KONULAR
1- Taban suyu yüksek olmamalı
2- Meraya yakın olmalı
3- Meyilli arazi üzerinde olmalı
4- Yerleşim biriminden uzak olmalı
5- Kuzey rüzgarlarına kapalı olmalı
AĞIL YAPIMINDA DİKKAT EDİLECEK KONULAR
1- Bölgenin iklimine uygun olmalı
2- Hakim rüzgarlardan ve soğuktan korunmuş olmalı
3- İşlerin kolay görülmesine uygun olmalı
4- Hayvan sayısına yeterli olmalı
5- Maliyeti düşük olmalı
AĞIL ALAN HESABI
Gebe ve emziren koyun için : 2,25-2,5 m2
Erkek veya dişi toklu için : 0,5-0,6 m2
Koç için : 1,2-1,5 m2
Koyun için : 0,8- 1 m2
Süt emen kuzu için : 0,3-0,4 m2
Gezinti avlusu, ağılın kapladığı alanın iki katı olmalı, etrafı 1 m. yükseklikte çevrilmelidir.
Koyunların altıda üstü de kuru olmalıdır.


KOYUN BESLENMESİNDE DİKKAT EDİLECEK KONULAR
1- Dönemler itibariyle yapacağımız yem değişikliğine yavaş yavaş geçilmelidir.
2- Mera dönemi başlangıcında meraya çıkış saatleri yavaş yavaş artırılarak devam edilmelidir.

3- Aşırı çiğ ve kırağının olduğu dönemlerde meraya çıkmadan önce bir miktar kuru ot veya saman verilip ondan sonra çıkarılmalıdır.
4- Verilen yem ne olursa olsun küflü ve kokuşmuş olmamasına özen gösterilmelidir.
5- Doğumun hemen akabinde anaya soğuk su verilmemelidir. 

KOYUN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KUZU KAYIPLARINI EN AZA İNDİRMENİN YOLLARI

KOYUN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KUZU KAYIPLARINI EN AZA İNDİRMENİN YOLLARI 

Koyun yetiştiriciliğinin ileri olduğu ülkelerde yavru atma, yetersiz besleme, stres ve sürü yönetimindeki hatalardan dolayı doğum öncesi ve sonrası önemli sayıda kuzu ölümleri meydana gelmektedir. Bu olgu, koyun yetiştiricilerinin ekonomik kayıplara neden olmalarının yanı sıra hayvan refahı açısından da istenmeyen bir durumdur. İşletme koşullarında kuzu ölümlerini inceleyerek oluşan ekonomik kayıpları en aza indirmek, giderek zorunlu bir uygulama haline gelmektedir. Bu amaçla, başta sürü yönetimi ve hijyen koşulları olmak üzere tüm sağlık-koruma uygulamalarına gereken önem verilmelidir. 
Kuzularda ilk yıl içinde çevreye özellikle hastalıklara karşı olan duyarlılık koyunlara göre daha fazladır ve bu durum yaşla birlikte giderek azalır. Bunun nedeni, kuzuları hastalıklara karşı koruyacak olan bağışıklık maddeleri ve sisteminin henüz gelişmemiş olmamasıdır. Kuzular, ağız sütüyle analarından alınan bağışıklık maddeleri, onları bulaşıcı hastalıklara karşı korur. Koyun yetiştiriciliğinin geliştiği ülkelerde kuzu ölümleri genel olarak çevresel faktörlere bağlı olarak %5-20 arasında değişmektedir. Bu oran işletmeden işletmeye göre değişmekle birlikte gelişmekte ....